Siyasiler Charlie”yi değerlendirdi

Siyasiler  Charlie”yi değerlendirdi

İnegöl'deki siyasi parti temsilcileri ‘Charlie Hebdo' dergisine yapılan saldırıya karşı Paris'te gerçekleştirilen yürüyüşü ve Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun katılımını değerlendirdiler.

Paris’te Charlie Hebdo dergisine yapılan saldırıda yaşamını yitirenler anısına önceki gün Paris’in Cumhuriyet Meydanı’nda yapılan yürüyüşe Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı Ahmet Davutoğlu’nun da arasında bulunduğu 44 ülkenin üst düzey yetkilileri katılım gösterdi. İnegöl’de bulunan siyasi parti ilçe başkanları yaşanan olayları ve Başbakan Davutoğlu’nun katılımı hakkında değerlendirmelerde bulundular. Başkanlar terörün her türlüsünü şiddetle kınarlarken aynı duyarlılığın 30 yılı aşkın zamandır Türkiye’de yaşanan PKK terör olaylarına ve Müslümanlara karşı yapılan katliamlara karşı da gösterilmesi gerektiğini belirttiler.

 AVRUPA’NIN DA BU KONULARA HASSAS OLMASINI İSTERDİK

Konu ile ilgili açıklamalarda bulunan Demokrat Parti İlçe Başkanı Murat Balakuş, “Fransa’da yapılan saldırılar neticesinde insanlar öldü. Türk milleti olarak dünyanın neresinde olursa olsun yapılan terör olaylarını kabul etmiyoruz, desteklemiyoruz. Biz Türk milleti olarak millet, ırk, dil, din ayrımı yapmadan yapılan saldırıları şiddetle kınıyoruz, olmamasını diliyoruz. Fakat bunun haricinde artı bir konu daha var. Sayın Başbakanımız Fransa’da tepki olarak Cumhuriyet yürüyüşüne de katıldı. Belki görevleri olanı yerine getirdiler. Biz Türk milleti olarak yapılan her terör saldırısını hiçbir şekilde hiçbir açıdan kabul etmiyoruz, fakat dünyada bir anda oluşan bu tepkilerin Doğu Türkistan’da Çin zulmüne uğramış Müslüman Türkler için de olmasını, Karabağ’da Ermeni katliamına uğramış Türkler için de olmasını, Irak’ta, Filistin’de ve dünyanın her bölgesinde Müslümanlara ve Türklere yapılan her türlü katliamlara aynı tepkilerin verilmesi gerektiğini düşünüyorum. Hele ki kendi 30 bin kişinin ölümüne neden olmuş, binlerce insanın gazi, sakat, anasız, babasız kalmasına sebep olmuş terör örgütüne de aynı şekilde bizler nasıl tepki veriyorsak Avrupa ve Amerika’nın da bu şekilde tepki vermesini isterdik. Bir pencereden baktığımızda bizler Türk milleti olarak bu konulara ne kadar üzülüyorsak, din, dil, ırk ayrımı yapmadan tepkimizi gösterebiliyorsak Avrupa’nın da bizler gibi bu konulara hassas olmasını isterdik. Sayın Başbakanımızın orada olmasını eleştirebilirler. Ben bu konuda pek eleştiri görmüyorum. Şu bakımdan eleştirebilirim; bugün Cumhuriyet yürüyüşüne katılıp Fransa’daki terörü protesto eden başbakanımızın ve hükümetimizin kendi ülkelerindeki terör için de bir şeyler yapmasını, müzakere değil mücadele etmesini dilerdim” dedi.

 DAHA RADİKAL KARARLAR ALMAMIZ GEREKİR

Terörün hiçbir türlüsünü kabul etmediklerini ve kabul etmelerinin mümkün olmadığını belirten Milliyetçi Hareket Partisi İlçe Başkanı Müfit Besler ise, “Bunun din adına, siyaset adına her ne sebeple olursa olsun yapılmasına şahsım ve Milliyetçi Hareket Partisi olarak karşıyız. Sayın Başbakanın Fransa’daki yürüyüşe katılması her ne kadar basında ‘Dünyaya birlik mesajları verilmesi’, ‘İslamofobinin yıkılması’ adına söylense de biz Sayın Başbakan’ın veya 12 yıldır olan AK Parti iktidarı süresinde bugüne kadar terörden en çok zarar gören ülke bizim ülkemizdir. 30 yıldır sivil, asker, polis, imam, öğrenci ve masum insanlar olmak üzere on binlerce şehidimiz var. Maalesef bugüne kadar hükümet bu konularda duyarlı davranmadı. Paris’e giden Başbakanımız aynı hassasiyeti Tayland’ın 300 Uygur Türk’ünü Çin’e teslim edecek olmasına ve onların idam edilmesi konusuna da göstermelidir. Bugüne kadar yalnızca dünya coğrafyasında Bosna dâhil olmak üzere Myanmar, Filistin, Suriye, Irak, Nijerya’ya hükümetin duyarlı olmasına inanıyoruz. Tabi ki dünyada terör dursun, insanlar katledilmesin. Şu da bir vaka, hükümetimizden aynı hassasiyeti diğer konularda da bekliyoruz. Çok fazla polemik konusu yapmaya gerek yok. Fotoğrafı dün gördük. Başbakanımız dünyanın en büyük terör destekçisi İsrail olsun Fransa olsun bunların Cumhurbaşkanlarıyla ve Başbakanlarıyla aynı fotoğrafta bulunmasından dolayı şahsım adına üzüldüm. Senelerden beri bizim başımızı ağrıtan PKK terörünün dünya üzerindeki en büyük destekçilerinden bir tanesi Fransa’dır. Etme bulma dünyası. Kendilerinin başına bir hal geldiği zaman çok güzel organize oldular, dünyaya çok farklı bir mesaj verdiler. Biz bunu yapamıyoruz. Biz burada bu hak arayış veya protesto eylemlerini hükümet tarafının şiddeti ve baskısıyla yapamıyoruz, insanların hak araması engelleniyor. Kurallar çok fazla. Terörün her türlüsünü şiddetle kınıyorum ama Fransa bir şey daha gösterdi. Bizdeki gibi yapmadı teröristleri imha etti. Yani sorgulama, soruşturma veya hapse atma yoluna gitmedi, teröre anladığı bir dilde cevap verdi. Bu da ayrı bir konu. Dünya basınında tık yok. Türkiye’de maalesef bu tür şeyler olduğu zaman dünya basını fazla gündeme getiriyor bunları. Demek ki bazı şeylerde daha dikkatli olmamız gerekiyor. Büyük Türkiye olma hedefinde daha radikal kararlar almamız gerekiyor. Bir yanda Davutoğlu Fransa’da terörü lanet ederken burada da ekibi bölünme sürecine geçen çözüm süreci altında 30 yıldır başımızın belası olan, ülkemize insan, mal ve ekonomik kayıp veren PKK’nın yandaşları ile müzakere masasında oturuyorlar. Bundan çok iyi bir ders çıkarmalıyız. Allah bizlere kötü günler yaşatmasın” şeklinde konuştu.

 “BESLE KARGAYI OYSUN GÖZÜNÜ”

Son olarak açıklamalarda bulunan Cumhuriyet Halk Partisi İlçe Başkanı Engin Başar, “Terörün her türlüsüne şiddetle karşıyız ancak bu IŞİD’in yaptığı bir olay. Daha önce ülkemizde IŞİD’e karşı tırlarla Suriye’ye silahlar götürülürken yakalanmıştı. Buna müdahale eden savcı bile gözaltına alındı. Öncesinde bunu beslediler. Bugün dünyaya karşı mahcup durumdayız. Dinimizin güzellikleri yerine dinimizi kullanarak çirkin şeylere alet ediyorlar, biz buna karşıyız. Dinimizde insan öldürmek, kelle kesmek yoktur. En kötüsü de Suriye’de gördüğümüz gibi Müslüman’ın Müslüman’ı öldürmeye başlamasıdır. Bunun sebebi de şimdiye kadar o örgütleri destekleyen iktidardır. Sayın Ahmet Davutoğlu bu yürüyüşe katıldı. Katılmasını normal görüyorum ancak biz öyle bir duruma geldik ki ‘Besle kargayı oysun gözünü’ lafını yaşıyoruz. Önce besliyoruz sonra bunlar söz dinlemez hale geliyor ve bugün de ülkemize, dinimize karşı bir oluşum gerçekleştiriyorlar. Bunlara karşıyız. Tüm Avrupa ülkeleri de bunu bilmelidir ki Türkiye’de yıllardır yaşanan teröre destek verenler bilmelidir ki; terör budur, ne zaman nerede olacağı hiç belli olmaz. Teröre hep beraber karşı gelmeliyiz, hep beraber yok etmeliyiz. Bunun için önlemler alınmalıdır ve bu önlemleri alacak kişiler de şu anki iktidardır. Bizim laiklik ilkemiz var, din ve devlet işleri birbirinden ayırt edilmelidir diye. Kimse dinini isteyerek seçmiyor, anasından doğarken seçme şansı yok. Nerede doğduysa o dine mensuptur. Bizim bütün dinlere, inançlara saygımız sonsuzdur yalnız gerçek inançlara saygımız sonsuzdur. Dinimizi bir yerlere alet eden ne siyasilere ne terör örgütüne ne de başka bir şeye saygı duymayız, kesinlikle karşıyız. Dinimizin o kutsallığını, o güzelliğini doğru dürüst yaşamalıyız. Bunu farklı yönlerde kullananlar var. İnegöl’de önceki gün bir imamın nasıl yakalandığını gördük. Dinimizi kimse kullanmasın. Dinimiz o saflığıyla, temizliğiyle kalsın” diye konuştu.

 SELE ÖNLEM ALINMALI

İnegöl’de Hamitabat Mahallesi’nde yaşanan duruma değinen Başar, “Batıda, Marmara bölgesinde Hamitabat’ta insanlar 10 gün aç kaldılar. Eğer Marmara’da bu karda 10 gün boyunca insanlar aç kalıyorlarsa bu insanlar Güneydoğu’da nasıl yaşıyorlar. Demek ki ona göre önlemler alınıyor. Arkasından da lodosun ve karların erimesiyle sel felâketleri ve başka şeyler yaşanabilir. Umarız buna karşı önlemler alınır” ifadelerini kullandı. 



  • BIST 100

    10276,88%0,67
  • DOLAR

    32,34% -0,07
  • EURO

    34,74% 0,06
  • GRAM ALTIN

    2390,37% -0,26
  • Ç. ALTIN

    3880,65% 0,07